finding; revelation

الإنجليزية - التركية

تعريف finding; revelation في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

discovery

{i} bulgu

discovery

{i} buluş

O buluşundan dolayı dünyaca ünlü oldu. - He became world-famous for his discovery.

Bu inanılmaz bir buluş. - This is an amazing discovery.

discovery

{i} keşif

Bu şaşırtıcı bir keşif. - This is a surprising discovery.

Onlar tuhaf bir keşif yaptı. - They made a strange discovery.

discovery

bulunuş

discovery

(Osmanlıca) ihtira

discovery

meydana çıkarma

discovery

ifşaat

discovery

ilk buluş

discovery

ilk görüş

discovery

izhar

discovery

tanıtma

discovery

bildirme

discovery

{i} ortaya çıkarma

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف finding; revelation في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{i} discovery

الواصلة

finding; rev·e·la·tion