finanzmittel

listen to the pronunciation of finanzmittel
ألمانية - التركية
finansal kaynak
maddi kaynaklar
maddi kaynak
الإنجليزية - التركية

تعريف finanzmittel في الإنجليزية التركية القاموس.

means
vasıta

O, resimler vasıtasıyla fikrini açıkladı. - She explained her idea by means of pictures.

Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız. - We must devise some means of escape.

means
{i} vesile
means
ulaşım araçları
means
(Dilbilim) aracı

En kısa sürede işi durdurmak zorunda olduğunu bir SMS aracılığıyla bildirdim. - I reported to him by means of an SMS that he had to stop his work as soon as possible.

Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır. - However, only the human community has verbal languages as a means of communication.

means
kolaylık
means
(Matematik) içler
means
(Ticaret) araçlar

Olası tüm araçları denedim. - I tried all possible means.

Mümkün olan tüm araçlar denendi. - All possible means have been tried.

means
para

Tom kazandığından çok para harcıyor. - Tom lives beyond his means.

Başarı çok para anlamına gelir, değil mi? - Success means much money, doesn't it?

means
yöntem
means
gelir

Eğer patronun seni kovarsa, bu işten atıldığın anlamına gelir. - If your boss sacks you, it means you're fired.

Onunla, Boeing diğer sorunların da olabileceği, ama mürettabat işini doğru şekilde yaparsa bir kazadan kaçınılabileceği anlamına gelir. - By that, Boeing means that there may also have been other problems, but that an accident could have been avoided if the crew had done their job correctly.

means
yol

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu. - He contrived a means of speaking to Nancy privately.

Mümkün olan tüm yollarla bir savaşı önlemeliyiz. - We must prevent a war by all possible means.

means
{i} servet, varlık
means
ne pahasına olursa olsun

Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin! - You said you wanted it by any means!

means
taşıtlar
means
(Mukavele) vasıta, araç, vesile
means
{i} servet
means
şüphesiz

İngiliz dili şüphesiz en kolay ve aynı zamanda uluslararası iletişimin en etkili aracıdır. - The English language is undoubtedly the easiest and at the same time the most efficient means of international communication.

Şüphesiz boğulan çocuğu kurtarmalıyım. - I must save the drowning child by all means.

means
means to an end araç