Yeni hükümetin malî sorunları var.
- The new government has financial troubles.
İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
- Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
Aylardır, Amerika Birleşik Devletleri maliye politikası zayıf kredi ile karakterize edilmiştir.
- For months, United States fiscal policy has been characterized by weak credit.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Mali bakımdan karısına güveniyor.
- He relies on his wife financially.
Tom otuz yaşından fazla ama o hâlâ mali bakımdan ailesine bağlı.
- Tom is over thirty, but he's still financially dependent on his parents.
Parasal sorunlar yaşıyor musunuz?
- Are you having financial problems?
Tom'un parasal sorunlar yaşadığının farkında mıydın?
- Were you aware Tom was having financial problems?
Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Russia is facing great financial difficulties.
Tom, Mary ve John'un finansal durumlarını tartışmalarını dinlememeye çalıştı.
- Tom tried not to listen to Mary and John discussing their financial situation.
Mali açıdan güvendeyim.
- I'm financially secure.
Mali açıdan bağımsız oldu.
- He became financially independent.