fertigbekommen

listen to the pronunciation of fertigbekommen
ألمانية - التركية
l. basarmak, becermek; bsin uhdesinden (F: üstünden) gelmek; bsle basa cikmak; bsi sökmek; kolayını bulmak; F: kivirmak
bsi yapmaga kalkismak (od. yüzü tutmak); bsi yapmak cüretinde bulunmak; Nur er bringt das fertig. Bu isi ancak o basanr. Bu isi onun kadar kimse kıvıramaz. (F); Nur Gott kann das ~. Allaha vergidir. einfach alles ~ elinden hie bir sey kurtulmamak; Das kann nicht jeder -~. Bu, her yiğidin kärı degildir. Du willst mich schlagen? Das wirst du kaum ~. Sen mi beni döveceksin? Zor! Hat er doch auch einmal etwas fertiggebracht! spött. Kedi olali bir fare tuttu
الإنجليزية - التركية

تعريف fertigbekommen في الإنجليزية التركية القاموس.

finished
bitmiş

İş henüz bitmiş değil. - The work is not finished yet.

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

finished
{s} tamam

Belgeleri tamamladın mı? - Have you finished the papers?

Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi. - Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.

completed
(Bilgisayar) tamamlanma sayısı
completed
tamamlanan
finished
(Bilgisayar) bitenler
finished
taşlanmış
finished
(Bilgisayar) tamamlandı

Programa göre proje tamamlandı. - They finished the project on schedule.

Araştırma tamamlandı mı? - The research is finished?

finished
bitik
finished
bitirilmiş

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti. - The picture has already been finished by him.

finished
tükenmiş
completed
tamamlandı

Çalışma neredeyse tamamlandı. - The work has been almost completed.

Hepsi bununla tamamlandı. - All is completed with this.

completed
tamamla(mak)
finished
bitir

Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi. - My elder brother finished his homework very quickly.

Raporu yazmayı bitirdim. - I finished writing the report.

completed
tamamla

Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir. - The new railway is not completed yet.

Tom misyonunu tamamladı. - Tom completed the mission.

completed
tarihinde tamamlandı
finished
{s} işlenmiş
finished
(sıfat) bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel
finished
{s} cilalı
finished
{s} hazır

Hazırlanmayı henüz bitirdin mi? - Have you finished packing yet?

Ev ödevin ne zaman hazır olacak? - When will your homework be finished?

ألمانية - الإنجليزية
to finish
to get done
to complete
finished
got done
completed