faktisch

listen to the pronunciation of faktisch
ألمانية - التركية
fiili, edimsel
الإنجليزية - التركية

تعريف faktisch في الإنجليزية التركية القاموس.

actual
gerçek

Tom gerçekten bir hayalet gördüğünü söylüyor. - Tom says he has actually seen a ghost.

Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı. - Tom found that he actually liked working for Mary.

actual
{s} fiili
actual
{s} aktüel
actual
asıl
actual
{s} güncel
actual
{s} mevcut
actual
{s} şimdiki
actually
doğrusu
actual
doğru

Seninle benim aramdaki fark benim aslında doğru olanı yapmaya çalışmakla ilgileniyorum olmam. - The difference between you and me is that I'm actually interested in trying to do what is right.

O aslında doğru değil. - That's actually not true.

actual
aslı

İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim. - Believe it or not, I can actually draw.

Ve aslında bu projenin herkese ihtiyacı var. - And actually, this project needs everyone.

actual
eylemsel
actually
aslına bakılırsa

Ben aslına bakılırsa asla burada daha önce olmadım. - I've never actually been here before.

Birçok insan tembeldir. Aslına bakılırsa ben de tembelim. - A lot of people are lazy. Actually, I'm lazy too.

actual
asli
actual
hakiki
ألمانية - الإنجليزية