fakülteli

listen to the pronunciation of fakülteli
التركية - الإنجليزية

تعريف fakülteli في التركية الإنجليزية القاموس.

fakülte
faculty

Students may not enter the faculty lounge. - Öğrenciler fakültelere yan gelip yatmaya gitmemeli.

He was at a loss as to which faculty to choose. - Hangi fakülteyi seçeceği hakkında şaşırmıştı.

fakülte
{i} college

Where is law college? - Hukuk fakültesi nerede?

fakülte
school

Tom is going to law school. - Tom hukuk fakültesine gidiyor.

I'm going to go to law school. - Hukuk fakültesine gideceğim.

fakülte
faculty, college, or school (of a university)
التركية - التركية
Fakülte öğrencisi olan (kimse)
FAKÜLTE
(Osmanlı Dönemi) (Fr. Faculty) Üniversitelerin, ihtisas mevzuu bakımından ayrılmış kollarından her biri
FAKÜLTE
(Osmanlı Dönemi) Hassa, meleke, iktidar. Kabiliyet, kuvvet
Fakülte
medrese
fakülte
Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri: "Bir ev hizmetçisi azıcık dişini sıkınca çocuğunu fakülteye gönderebiliyor."- Ç. Altan
fakülte
Bir üniversitenin, öğrenim alanı veya uzmanlık konusu bakımından ayrılmış kollarından her biri
fakülteli
المفضلات