Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.
- I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.
Tüm masraflar sponsora düşecektir.
- All the expenses will fall on the sponsor.
Giydiğin ayakkabılar oldukça pahalı görünüyorlar.
- The shoes you are wearing look rather expensive.
Ne kadar pahalı olursa olsun, o klasik arabayı almak istiyorum.
- I want to get that classic car no matter how expensive it is.
Çocuklar masraflıdır.
- Children are expensive.
Fakir olmak masraflıdır.
- Being poor is expensive.
Ben faturayı gider hesabımdan ödedim.
- I paid the bill out of my expense account.
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
- Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
- I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
- Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
Harcamalarımızı kısmalıyız.
- We must cut down our expenses.
Harcamalarımızı kısmalıyız.
- We must cut down our expenses.
Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.
- We must cut our expenses to save money.
Bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.
- One thousand dollars will cover all the expenses for the party.
Tom giderlerini hesapladı.
- Tom calculated his expenses.
Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.
- She tried to lessen her expenses.
It should be acceptable to expense a business lunch with a client.
Husband nature's riches from expense.