etkilenen

listen to the pronunciation of etkilenen
التركية - الإنجليزية
(Dilbilim) goal
(Dilbilim) theme
(Dilbilim) patient
etkilenen okları çıkar
(Bilgisayar) remove dependent arrows
etkilenen silimi
(Dilbilim) patient deletion
etkilenen tüm dosyaları sil
(Bilgisayar) delete all affected files
etkile
affect

Most living creatures in the sea are affected by pollution. - Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

The problem affects the prestige of our school. - Sorun bizim okulun prestiji etkiler.

kolay etkilenen
susceptible
etkilenenler
(Bilgisayar) dependents
kolay etkilenen
suggestible
etkile
{f} affecting
etkile
{f} obsessed
etkile
impress

I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend. - Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.

The exhibition was very impressive. - Sergi çok etkileyiciydi.

etkile
{f} biased
etkile
{f} bias
etkile
stamp on
etkile
{f} affected

The event affected his future. - Olay onun geleceğini etkiledi.

Most living creatures in the sea are affected by pollution. - Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

diğerinden etkilenen
sympathetic
etkile
stamp#on
etkile
stampon
etkile
prejudiced
etkile
(Biyoloji) influence

That was probably what influenced their decision. - Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.

I think that our living together has influenced your habits. - Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.

kolay etkilenen
impressionable

I was young and impressionable at that time. - O zamanlar genç ve kolay etkilenendim.

kolay etkilenen
impressible
reklâmlardan etkilenen toplum
admass