erelong

listen to the pronunciation of erelong
الإنجليزية - التركية
hemen
soon
birazdan

Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin. - Please come here soon if you don't mind.

O birazdan burada olacak. - He will be here soon.

soon
pek yakında
soon
hemen

Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı. - The news that the school had been burned down soon spread though the town.

O saat beşten hemen sonra geri döndü. - She came back soon after five o'clock.

soon
erken

Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz. - The sooner we start, the sooner we'll finish.

Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi. - The sooner you do it, the better it is.

soon
(zarf) çok geçmeden, yakında, pek yakında, birazdan, biraz sonra, çabuk, erken, erkenden, hemen, neredeyse, seve seve
soon
ha bugün ha yarın
soon
er
soon
kolaylıkla
soon
çoka varmaz
before long
çabuk
before long
yakında
soon
yakın zamanda

Yakın zamanda Boston'a geri gidecek misin? - Are you going back to Boston anytime soon?

Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor. - It doesn't look as if that's going to happen any time soon.

soon
yakında

Sanırım yakında tüm işleri bitirmiş olacaksınız. - I think you will have done all the work soon.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

soon
tercihan
before long
(Fiili Deyim ) çok geçmeden , hemen ardından
before long
çok geçmeden

Umarım otobüs çok geçmeden gelir. - I hope the bus will come before long.

Bahar çok geçmeden burada olacak. - Spring will be here before long.

الإنجليزية - الإنجليزية