التركية - الإنجليزية
تعريف enerjik في التركية الإنجليزية القاموس.
- energetic
How come you're always so energetic?
-Nasıl oluyor da her zaman çok enerjiksin?
She isn't as energetic as she once was.
-Bir zamanlar olduğu kadar enerjik değil.
- vibrant
- brisk
- lively
My group is always lively.
-Benim grubum her zaman enerjik.
- (deyim) on the ball
- high-pressure
- snappy
- jet
- abuzz
- effervescent
- dashing
- jet-propelled
- peppy
- rustling
- dynamic
- high pressure
- energetic, dynamic, perky, brisk, active, sprightly
- vigorous
My grandmother is still vigorous at 82 years old.
-Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
- beany
- gingery
- active
Liisa is an active and energetic young woman.
-Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın.
- driving
- virile
- springy
- warm-blooded
- zippy
- ginger
- energic
- full of beans
The man returned from his vacation full of beans.
-Adam tatilinden çok enerjik döndü.
- warmblooded
- pushing
- warm blooded
- enerjik ve girişken
- go-ahead
- enerjik adam
- man of action
- enerjik bir halde
- livelily
- enerjik kimse
- dynamo
- enerjik kişi
- energetic person
- enerjik kişi
- demon
- enerjik olarak
- energetically
- enerjik olarak
- vigorously
- enerjik tip
- powerhouse
- enerjik şekilde
- up a storm
- son derece enerjik kimse
- self-starter
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف enerjik في التركية التركية القاموس.
- üphesiz daha dinçtir, enerjiktir, uyanıktır, oraya buraya koşar, çalışır, didinir."- H. Taner
- Enerji ile ilgili
- Davranışlarında kararlarını kesinlikle uygulayan
- Güçlü ve hareketli
- Güçlü ve hareketli: "
enerjik
الواصلة
e·ner·jikالنطق
Resimler
السابق
المفضلات