en azından

listen to the pronunciation of en azından
التركية - الإنجليزية
at least

Tom washes clothes at least once a week. - Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.

You might at least have said, Thank you, when someone helped you. - Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, teşekkür ederim diyebilirdin.

leastways
fully
no fewer than
at least, fully
to say the least
en az
at least

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

This pencil cost me at least a hundred bucks. - Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.

en az
least

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

It will take her at least two years to be qualified for that post. - Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.

en az
at the least
en az
min

Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time. - Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.

Tom calls Mary every night and talks with her for at least 45 minutes. - Tom her gece Mary'yi arar ve onunla en az 45 dakika konuşur.

en az
(Bilgisayar) more than
en az
fewest
en az
(Bilgisayar) min length
en az
merest
en az
(deyim) rock bottom
en az
a good

It was a good five kilometers from the station to the school. - İstasyondan okula en az beş kilometre idi.

Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason. - Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var.

en az
leastways
en az
minimal
en az
fully
en az
at a mere
en az
at least to
en az
for at least
en az
minimum

Tom only does the bare minimum. - Tom sadece en azını yapar.

The job will take a minimum of ten days. - Bu iş en az on gün sürecek.

en az
a) minimal, least b) at least, fully
التركية - التركية

تعريف en azından في التركية التركية القاموس.

En az
edna
En az
ekal
En az
(Hukuk) LAAKAL