Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Görebildiğim kadarıyla her şey karla örtülüydü.
- As far as I could see, everything was covered with snow.
Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü.
- Tom came back home covered in mud.
Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
- Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!
Genellikle öngörülemeyen hava tarafından kazaya sebep olundu.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Bazı hastalıklara kusurlu bir gen tarafından sebep olunmaktadır.
- Some diseases are caused by a defective gene.
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
- Accidental damage isn't covered by the warranty.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
The ems and ens at the beginnings and ends.
Those were his very last words - Bunlar onun en son sözleriydi.