Self-confidence is the principal element of any great endeavor.
 - Bir büyük girişimin ana elemanı kendine güvendir.
We'll have the element of surprise on our side.
 - Bizim tarafımızda sürpriz elemanımız olacak.
Do you have any French-speaking employees?
 - Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı?
Tom is the best employee we've ever had.
 - Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi eleman.
Tom spent much of the year working as a staffer on Mary's Senate campaign.
 - Tom yılın çoğunu Mary'nin Senato kampanyasında bir eleman olarak çalışarak geçirdi.
Sami needed to hire more staff.
 - Sami'nin daha fazla eleman işe alması gerekiyordu.
He is an office worker.
 - O bir büro elemanıdır.