elektrikler

listen to the pronunciation of elektrikler
التركية - الإنجليزية
Electricity
elektrik
{i} electricity

Nuclear power is used to generate electricity. - Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

There is no life without electricity and water. - Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.

elektrik
{s} electric

Heat was spread throughout the room by the electric stove. - Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.

Something is wrong with our electric heater. - Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.

elektrik
{s} electrical

There is a fault in the electrical system. - Elektrik sisteminde bir arıza var.

Keep away from the electrical equipment. - Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.

elektrik
utilities
elektrik
power

Nuclear power is used to generate electricity. - Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

The river furnishes electric power to the town. - Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.

elektrik
cable

Electricity cables are made of copper. - Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.

The cable is not electrified. - Kablo elektrikli değil.

elektrik
juice
elektrik
electrics
elektrik
electric, electrical
elektrik
electricity; electric; electrical
التركية - التركية

تعريف elektrikler في التركية التركية القاموس.

Elektrik
ışık
elektrik
Maddenin elektron, pozitron, proton gibi parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
elektrik
Elektrikle çalışan
elektrik
Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
elektrik
Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
elektrik
Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu. Çarpıcılık, cazibe, canlılık: "Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde."- H. Taner
elektrik
Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu
elektrik
Çarpıcılık, cazibe, canlılık