تعريف eintragen في الإنجليزية التركية القاموس.
- loading
- yükleme
Kamyonu yüklemeye hazırız.
- We're ready to begin loading the truck.
Tom silahını yüklemeye başladı.
- Tom started loading the gun.
- entering
- {i} girme
Tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın.
- You should always knock before entering Tom's room.
Bir üniversiteye girme hayatımın amacı değil.
- Entering a university is not the purpose of my life.
- loading
- (Askeri) YÜKLEME: Birliklerin, teçhizatın ve ikmal maddelerinin gemilere, uçaklara, trenlere, kara nakil araçlarına ve diğer nakil araçlarına konması işlemi. Bak. "administrative loading", "block stowage loading", "bulk loading", "cargo", "combat loading", "commercial loading", "commodity loading", "convoy loading", "cross-loading (personnel) ", "endurance loading", "horizontal loading", "preload loading", "rail loading", "selective loading", "unit loading", "vertical loading"
- register
- {i} subap
- loading
- doldurma
- loading
- sürşarj
- loading
- ek maliyet
- loading
- {f} yükle
Kamyonu yüklemeye hazırız.
- We're ready to begin loading the truck.
Bu kamyonetin yükleme kapasitesi nedir?
- What is the loading capacity of that van?
- register
- ses perdesi
- register
- kayıt
Sınıflara henüz kayıt olmadım.
- I haven't registered for classes yet.
Belirtilen eposta adresi zaten kayıtlı.
- The specified email is already registered.
- entering
- giriş
Buraya girişiniz yasaklandı.
- You are banned from entering this place.
- entering
- (isim) girme
- loading
- ağırlaşması veya kalınlaşması için herhangi bir şeye katılan madde
- loading
- {i} yük
Tom arabayı yüklüyor.
- Tom is loading the car.
Şimdi gemiye kömür yüklüyorlar.
- They are loading coal into a ship now.
- loading
- masrafları karşılamak için prime eklenen miktar
- loading
- {i} film takma
- register
- {i} nüfus memuru