einst

listen to the pronunciation of einst
الإنجليزية - التركية

تعريف einst في الإنجليزية التركية القاموس.

erstwhile
{s} bir zamanlarki
erstwhile
sabık
erstwhile
önceden
erstwhile
eski
formerly
önceden
formerly
eskiden

O eskiden bir banka memuruydu. - She was formerly a bank clerk.

Tom eskiden bir Fransızca öğretmeniydi. - Tom was formerly a French teacher.

at one time
bir zamanlar

Bir zamanlar Amerika'da birçok köle vardı. - At one time there were many slaves in America.

Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız. - At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.

formerly
Eskiden, önceden, vaktiyle, evvelce
erstwhile
eskiden
erstwhile
vaktiyle
erstwhile
bir zamanlar
formerly
vaktiyle
التركية - الإنجليزية

تعريف einst في التركية الإنجليزية القاموس.

cinsil, einst
cinsil, Einsteins