الإنجليزية - التركية
تعريف einkalkulierend في الإنجليزية التركية القاموس.
- calculating
- {s} bencil
- costing
- (Ticaret) maliyetle me
- calculating
- {f} hesapla
Hesaplarken rakamlarını kontrol etmez.
-He doesn't check his figures when he's calculating.
Abaküs bir hesaplama aracıdır.
-The abacus is a calculating tool.
- calculating
- hesapla(mak)
- calculating
- {s} kurnaz
O, kurnaz ve hesapçıdır.
-He is shrewd and calculating.
Tom kurnaz ve çıkarcıdır.
-Tom is cunning and calculating.
- calculating
- dikkatli
- calculating
- hesap yapan
- calculating
- ihtiyatlı
- calculating
- calculating machine hesap makinası
- calculating
- egoist çıkarcı
- calculating
- {s} egoist
- calculating
- {s} işini bilen
- calculating
- {s} çıkarcı
Tom kurnaz ve çıkarcıdır.
-Tom is cunning and calculating.
- calculating
- {s} hesap
Tom maaşını hesaplıyor.
-Tom is calculating his salary.
Tom ne kadar zamanın boşa harcandığını hesaplamada daha fazla zamanı boşa harcamak istemedi.
-Tom didn't want to waste any more time calculating how much time had been wasted.
- calculating
- düşünerek hareket eden
- costing
- {i} maliyetlerin hesaplanması
- costing
- {i} fiyat tespiti
- costing
- (isim) fiyat tespiti
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف einkalkulierend في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- calculating
- assuming a risk
- disregarding
- costing
einkalkulierend
Resimler
السابق
المفضلات