الإنجليزية - التركية
تعريف einen ausgleich geschaffen في الإنجليزية التركية القاموس.
- made up
- (Kanun) düzmece
Birçok insan bu hikayenin düzmece olduğuna inanmak istemiyordu.
-Many people did not want to believe that this story was made up.
- made up
- ibaret olmak
- made up
- uyduruk
Tom'un düşüncesi uyduruk.
-Tom's mind is made up.
- made up
- atmasyon
- made up
- uydurma
- made up
- yap
O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.
-She has made up her mind to go to America to study.
Bir molekül atomlardan yapılmıştır.
-A molecule is made up of atoms.
- made up
- topla
- made up
- makyajlı
- made up
- yalan
- made up
- zararı karşılanmış
- made up
- boyalı
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف einen ausgleich geschaffen في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- made up
- Simple past tense and past participle of make up
- Alternative spelling of made-up
- fabricated, invented; made of, composed of, consisting of; wearing make-up and cosmetics
einen ausgleich geschaffen
Resimler
السابق
المفضلات