(Osmanlı Dönemi) Edebiyata âit yazıları toplayan kitap.Edebiyatın sözlük anlamından biri de edebe, yani terbiyeye uygun söz söylemektir. Demek ki edebiyatçı edepli olmalı, edepsizce söz ve yazılar edebiyat olamaz.Edebiyatta vardır üç meydan-ı cevelân; onlar içinde gezer, haricine çıkamaz: Ya aşkla hüsündür, ya hamâset ve şehâmet, ya tasvir-i hakikat. İşt
(Osmanlı Dönemi) Düşünce, duygu veya herhangi bir hakikatı veya herhangi bir fikri yazı veya sözle, manzum veya nesir halinde güzel şekilde ifâde san'atı. Bu san'atla uğraşan ilim kolu
Olay, düşünce, duygu ve imajların dil aracılığı ile biçimlendirilmesi sanatı, yazın: "Edebiyat hocası iken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim."- F. R. Atay
He majors in English literature. - Onun ana dalı İngiliz edebiyatıdır.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner. - Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.