تعريف dreißig في ألمانية التركية القاموس.
- otuz
O, otuz yaşından daha fazla gibi görünüyor.
-Sie scheint älter als dreißig zu sein.
Yakında otuz olacağım.
-Ich werde dreißig Jahre alt.
- dreissig
- {'draysih} otuz
- dreissig
- 'draysih otuz
المصطلحات ذات الصلة
تعريف dreißig في الإنجليزية التركية القاموس.
- thirty
- {i} otuz, otuz rakamı (30, XXX)
- thirty
- {i} otuz
On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
-Ten, twenty, thirty, forty, fifty, sixty, seventy, eighty, ninety, one hundred.
Köprünün eni otuz metre.
-The bridge is thirty meters in width.
- thirty
- (isim) otuz
- thirty
- (sıfat) otuz
- thirty
- otuzda
Ailesi bir yerden bir yere seyahat ettiği için, Cezar Chavez bir çocukken otuzdan daha fazla okula gitti.
-Because his family traveled from place to place, Cesar Chavez attended more than thirty schools as a child.
Tom dün bana otuzdan fazla mesaj yazdı.
-Tom wrote me more than thirty messages yesterday.
- thirty
- otuzuncu
المصطلحات ذات الصلة
تعريف dreißig في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- (number) thirty
- thirty
It doesn't start until eight thirty.
-Das fängt nicht vor acht Uhr dreißig an.
At least thirty students were absent.
-Mindestens dreißig Studenten waren abwesend.
- 0:30 Uhr - null Uhr dreißig
- twelve-thirty a.m
- 30-0 - dreißig null (Tennis)
- thirty-love
- über dreißig
- past thirty