ألمانية - التركية
تعريف doppel… في ألمانية التركية القاموس.
- Doppel
- 'dopıl a kopya, suret
- Doppel
- - {'dopıl} a kopya, suret
- Doppel
- [das] ikinci nüsha, suret; (tenis) çiftler
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - التركية
تعريف doppel… في الإنجليزية التركية القاموس.
- dual
- ikili
Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.
-Only in love are unity and duality not in conflict.
- dual
- çifte
Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.
-I want my children to have dual citizenship.
Benim çifte vatandaşlığım var.
-I have dual citizenship.
- dual
- Çiftli
- dual
- dual con trol hav çift kumanda
- dual
- çift iki kat
- dual
- Dual Monarchy eski Avusturya Macaristan imparatorluğu
- dual
- {s} çift
Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.
-I want my children to have dual citizenship.
Benim çifte vatandaşlığım var.
-I have dual citizenship.
- dual
- (Dilbilim) ikil
Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.
-Only in love are unity and duality not in conflict.
- dual
- çift yönlü
- dual
- (Matematik) eşlek
- dual
- çifteş
- dual
- ikici
- dual
- dual
- dual
- iki eş parçalı
- dual
- gram ikili adlandırma
- dual
- (sıfat) çift, iki, ikili
- dual
- dualpurpose çift görevi veya kullanılışı
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف doppel… في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- dual
- bi…
- Doppel
- duplicate
- Doppel
- counterparts
- Doppel
- duplicates
- Doppel (einer Urkunde)
- counterpart
- Doppel (einer Urkunde)
- duplicate (of a deed)
- Doppel-
- two-pronged
- Doppel-Lendensteak
- steak Chateaubriand
- Doppel-Lendensteak
- Chateaubriand steak
- Doppel-Lokomotive
- double locomotive
- Doppel-Querlenkerachse
- double wishbone axle
- Doppel-Stromabnehmerwagen
- double collector trolleys
- Doppel-Stromabnehmerwagen
- double collector trolley
- Doppel-T-Profil
- I-beam section
- Doppel-T-Profil
- double-T section
- Doppel-T-Träger
- double T-girder
- doppel
- double
The only room available is a double.
-Das einzige freie Zimmer ist ein Doppelzimmer.
Prices are double what they were ten years ago.
-Die Preise sind doppelt so hoch wie vor zehn Jahren.
المصطلحات ذات الصلة
doppel…
Resimler
السابق
المفضلات