dilsizler

listen to the pronunciation of dilsizler
التركية - التركية

تعريف dilsizler في التركية التركية القاموس.

Dilsiz
tat
Dilsiz
(Osmanlı Dönemi) GÜNG
dilsiz
Ses çıkarmayan, sessiz olan (kimse)
dilsiz
Konuşma engelli, ahraz
التركية - الإنجليزية

تعريف dilsizler في التركية الإنجليزية القاموس.

dilsiz
mute

Helen Keller was blind, deaf and mute. - Helen Keller kördü sağırdı ve dilsizdi.

I'm deaf and mute while I'm eating. - Ben yemek yerken sağır ve dilsizim.

dilsiz
dumb

In other words, she's dumb. - Diğer bir deyişle, o dilsizdir.

Helen Keller was blind, deaf and dumb. - Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi.

dilsiz
speechless

What I saw left me speechless. - Gördüğüm şey beni dilsiz bıraktı.

I'm almost speechless. - Ben neredeyse dilsizim.

dilsiz
(Konuşma Dili) silent, not speaking
dilsiz
inarticulate
dilsiz
dumb, mute; silent, taciturn
dilsiz
dumb, mute
dilsiz
voiceless
dilsiz
dummy