O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
 - That's the computer he used to write the article.
Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?
 - I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with?
Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın.
 - You shouldn't write in library books.
Mary yazı yazmak istedi.
 - Mary wanted to write.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
 - You must not write a letter with a pencil.
Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
 - I can write programs in Visual Basic.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
 - You must not write a letter with a pencil.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
 - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Mektup yazmak zorunda mıyım?
 - Do I have to write a letter?
Judy'ye bir mektup yazmak niyetindeyim.
 - I intend to write a letter to Judy.