İyiyim, teşekkür ederim.
- Es geht mir gut, danke.
Beni aranızda kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
- Danke dafür, dass ihr mich in eurer Mitte akzeptiert.
İlginiz için teşekkür ederim.
- Thank you for your interest.
Evet, anlıyorum. Teşekkür ederim.
- Yes, I understand. Thank you.
Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.
- Being deeply thankful, he tried to express his thanks.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Sana çok, çok teşekkürler!
- Thank you very, very much!
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
- Fine, thank you. And you?
Bütün bunu yaptığın için teşekkür ederim.
- Thanks for doing all this.
Çiçekler için teşekkür ederim.
- Thanks for the flowers.
Geldiğiniz için teşekkür ederiz.
- Thank you for coming.
Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
- Thank you for listening.
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Şükran gününde hindi yemek bir gelenektir.
- It's a custom to have turkey at Thanksgiving.
Onlar Şükran Gününde hindi yediler.
- They ate turkey on Thanksgiving Day.
Thank you for your explanation.
- Danke für Ihre Erklärung.
I couldn't have done it without you. Thank you.
- Ich hätte es ohne dich nicht machen können. Danke.