dışarıya çıkmak

listen to the pronunciation of dışarıya çıkmak
التركية - الإنجليزية
go out

It's fun to go out with her. - Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.

Would you like to go out for a drink after work? - İşten sonra bir içki için dışarıya çıkmak ister misin?

fall out
go outside
sally out
a) to go out b) to take the air
sally forth
dışarı çık
went out

Tom put his hat on and went outside. - Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.

Which student went out? - Hangi öğrenci dışarı çıktı?

dışarı çık
gone out

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

He has gone out for a walk. - O bir yürüyüş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout