döneceğim

listen to the pronunciation of döneceğim
التركية - الإنجليزية
I'll be back

I'll be back before dark. - Karanlıktan önce döneceğim.

I'll be back in a wink. - Kaşla göz arasında geri döneceğim.

I will return soon
dön
{f} turn

This catterpillar will turn into a beautiful butterfly. - Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.

The leaves of the trees turn yellow in fall. - Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.

dön
(Bilgisayar) transform

This differential equation can be easily solved by Laplace transform. - Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

dön
wheel

Do you know who invented the Ferris wheel? - Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?

Who were you with on the Ferris wheel? - Dönme dolapta kimle birlikteydin?

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom refused to back down. - Tom sözünden dönmeyi reddetti.

Tom will never back down. - Tom asla sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

The Earth is rotating from West to East. - Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas. - Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

dön
return to

The president was forced to return to Washington. - Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.

I'll return to get my handbag. - Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

dön
revert
dön
sheer
dön
return

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

After a long absence, she returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

nereden döneceğim
Where do I turn