coz

listen to the pronunciation of coz
الإنجليزية - التركية
(Kısaltma) kuzen
because
dolayı

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor. - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.

O, kardan dolayı geç kaldı. - He was late because of the snow.

because
çünkü

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu. - I called a cab, because it was raining.

because
-dığı için
because
conj. çünkü
because
(bağlaç) çünkü, yüzünden, dolayı, diği için
because
bağ. -diği için, nedeniyle; çünkü
because
diği için
because
yüzünden

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

Posta grev yüzünden ertelendi. - The mail is delayed because of the strike.

because
-den dolayı
because
-diği için
because
(Havacılık) den dolayı
because
dığı için
because
because of dolayı
الإنجليزية - الإنجليزية
because
cousin
because (cousin)
{i} (Informal) son or daughter of one's aunt or uncle
A contraction of cousin
'coz
Alternative form of 'cause
coz

    التركية النطق

    käz

    النطق

    /ˈkäz/ /ˈkɑːz/

    علم أصول الكلمات

    [ 'k&z ] (noun.) 1559. by shortening and alteration.
المفضلات