cilası

listen to the pronunciation of cilası
التركية - الإنجليزية

تعريف cilası في التركية الإنجليزية القاموس.

cila
polish

Her car has a nice polish. - Onun arabasının güzel bir cilası var.

I got him to polish my shoes. - Ona ayakkabılarımı cilalattım.

cila
polishing

After polishing his shoes, Tom brushed his teeth and combed his hair. - Ayakkabılarını cilaladıktan sonra, Tom dişlerini fırçaladı ve saçını taradı.

My shoes need polishing. - Ayakkabılarım cilalanmalı.

cila
varnish

Mum doesn't let me wear nail varnish. - Annem tırnak cilası kullanmama izin vermiyor.

It looks like I'm going to have to varnish my bookshelves again. - Kitap raflarımı tekrar cilalamak zorunda kalacağım gibi görünüyor.

cila
polished

I polished Tom's shoes for him. - Ben Tom'un ayakkabılarını onun için cilaladım.

My father polished his car till it shone. - Babam parlayıncaya kadar arabasını cilaladı.

cila
(Havacılık) coating
mum cilası
wax
mum cilası sürmek
wax
cila
shine

I have to shine my shoes. - Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.

Tom shined his shoes. - Tom ayakkabılarını cilaladı.

cila
lacquer
cila
megilp
cila
gloss
hattat cilası
calligrapher finishes
tırnak cilâsı
Nail polish, enamel
araba cilası
(Otomotiv) car polish
cila
rubbing varnish
cila
1.shellac; lacquer; varnish; wax; shoe polish
cila
veneering
cila
finish, luster, shine
cila
luster

If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster. - Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.

cila
finishing
cila
lustre [Brit.]
cila
glazing
cila
polisher
cila
finish

I've just finished waxing the floor. - Az önce zemini cilalamayı bitirdim.

cila
dope
cila
excessiveness
cila
wax

The car is waxed every other day. - Araba iki günde bir cilalanır.

I just waxed the floor. - Ben sadece zemini cilaladım.

cila
polish, varnish, glaze; finish, luster, shine; (içki) chaser
cila
glaze
cila
veneer
cila
chaser
cila
{i} lustre
cila
heelball
cilâ
burnish
döşeme cilası
floor polish
döşeme cilası
polishing wax
kemik cilası
bone polish
otomobil cilası
auto-pneumatic
parke cilası
(Marangozluk) floor wax
parke cilası
(İnşaat) floor varnish
parke cilası
(İnşaat) parquet varnish
tırnak cilası
enamel
التركية - التركية

تعريف cilası في التركية التركية القاموس.

Cila
perdah
CİLÂ
(Osmanlı Dönemi) Parlaklık, parlatma, perdaht, lostura
cila
Parlaklık
cila
Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal birleşik
cila
Gereksiz süs, gösteriş
mum cilası
Parafin ve bal mumunun terebentin veya neft yağında çözüştürülmesi ile elde edilen, ağaç eşyaları cilâlamakta kullanılan madde
tabanca cilası
Tabanca ile püskürtülerek yapılan cilâ
الإنجليزية - التركية

تعريف cilası في الإنجليزية التركية القاموس.

cila
cilas