ciddi bir şekilde

listen to the pronunciation of ciddi bir şekilde
التركية - الإنجليزية
severely

The food on this cruise made me severely constipated. - Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti.

The storm severely damaged the crops. - Fırtına ürünlere ciddi bir şekilde zarar verdi.

staidly
seriously

He'll never show it, but I think that deep down, he's seriously worried. - Hiçbir zaman bunu belli etmeyecek ama içinden ciddi bir şekilde endişeli olduğunu düşünüyorum.

Tom has been seriously injured. - Tom ciddi bir şekilde yaralandı.

austerely