Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
- Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.
Sen bir kan verici olamazsın.
- You cannot be a blood donor.
Bugün kan bağışlamaya gittim.
- I went to donate blood today.
Sen hiç kan bağışladın mı?
- Have you ever donated blood?
Tom'a kan nakli yapıldı.
- Tom was given a blood transfusion.
What's your blood group?
- Was ist Ihre Blutgruppe?
What's your blood type?
- Was ist Ihre Blutgruppe?