bir%c3%a7ok kez

listen to the pronunciation of bir%c3%a7ok kez
التركية - الإنجليزية

تعريف bir%c3%a7ok kez في التركية الإنجليزية القاموس.

bir kez daha
once more

Explain it once more, Jerry. - Onu bir kez daha açıkla, Jerry.

Try doing it once more. - Onu bir kez daha yapmayı dene.

bir kez
once

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

She was late once again. - Bir kez daha geç kalmıştı.

bir kez daha
once again

Could you please repeat it once again? - Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?

France and Britain were at war once again. - Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.

bir kez
one time

Can I eat this mushroom? You can eat anything one time. - Bu mantarı yiyebilir miyim? Bir şeyi bir kez yiyebilirsin.

I'm only going to ask you this one time, Tom. - Ben bunu sana sadece bir kez soracağım, Tom.

bir kez
ever

We go to the theater once every two weeks. - Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.

They go to watch a play once every month. - Onlar her ay bir kez maç izlemeye giderler.

bir kez
e'er
bir kez daha
one more time

Let's try one more time. - Bir kez daha deneyelim.

I'll say it one more time. - Bir kez daha söyleyeceğim.

bir kez daha
on one occasion
bir kez daha
(deyim) once and again
bir kez sor
(Bilgisayar) ask once
bir kez yumurtlayan
(Denizbilim) semelparous
bir kez çalıştır
(Bilgisayar) run once
en az bir kez
at least one time
bir iki kez
once or twice
bir kez
for once

Why can't you be nice to me for once? - Neden bir kez olsun bana karşı kibar olamıyorsun?

I wish for once I could be something. - Keşke bir kez bir şey olabilsem.

bir kez daha
once more, yet again, once again
bir kez daha bölmek
subdivide
bir kez olarak
for this once
bir kez parlayıp sönen
(deyim) a flash in the pan
bir kez tara
(Bilgisayar) scan once
bir kez yanıp sön
(Bilgisayar) flash once
hepsini bir kez dene
(Bilgisayar) round robin
bir%c3%a7ok kez
المفضلات