Tom ve Mary'nin her ikisini de yeni bisikletleri vardı.
- Tom and Mary both had new bicycles.
Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
- Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
Bu senin bisikletin mi?
- Is this your bicycle?
Dün gece bisikletimi çaldırdım.
- I had my bicycle stolen last night.
O, bir bisiklet sürüyor.
- He is riding a bicycle.
O, bisiklet sürebilir mi?
- Can she ride a bicycle?
Ben bisiklete binmek zorundayım.
- I must ride a bicycle.
Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.
- I don't like riding a bicycle very much.
One shouldn't ride a bicycle on the pavement.
- You shouldn't ride a bicycle on the sidewalk.
You shouldn't ride a bicycle on the sidewalk.
- One shouldn't ride a bicycle on the pavement.
... bicycles, 50 billion kilometers of turn by turn ...