besprechen

listen to the pronunciation of besprechen
ألمانية - التركية
{bı'şprehın} görüşmek, tartışmak, üzerinde konuşmak
v. bı'şprehın görüşmek, tartışmak, üzerinde konuşmak
görüşmek, tartışmak, müzakere etmek; (plağa, banda) almak, kaydetmek; (kitap) eleştirmek
müşavere etmek
görüşmek

Yüz yüze görüşmek istiyor, söyleyecekleri varmış. - Sie möchte es persönlich besprechen, sie hat wohl einige Dinge zu sagen.

müzakere etmek
sich besprechen
görüşmek, tartışmak; akıl danışmak
الإنجليزية - التركية

تعريف besprechen في الإنجليزية التركية القاموس.

discuss
görüşmek

Seninle bir şey görüşmek istiyorum. - I'd like to discuss something with you.

Tom Mary ile sorunu görüşmek istiyor. - Tom wants to discuss the problem with Mary.

discuss
tartışmak

Tom'un sorunlarını tartışmak için kimsesi yok. - Tom doesn't have anyone to discuss his problems with.

Onu burada tartışmak istemiyorum. - I prefer not to discuss it here.

discuss
{f} -den söz etmek, -i ele almak
discuss
{f} tadına varmak
discuss
söyleşmek
discuss
müzakeresi mümkün
discuss
konuşmacı
discuss
münakaşa etmek
discuss
discussible münakaşa edilebilir
discuss
konuşmak

Patronumla kişisel konuları konuşmaktan imtina ederim. - I avoid discussing personal subjects with my boss.

Dün bunu seninle konuşmak istedim ama sen dinlemek istiyor gibi görünmüyordun. - I wanted to discuss this with you yesterday, but you didn't seem to want to listen.

discuss
ele almak
discuss
tartış

Bu konu tartışılmaya değer. - That topic is worth discussing.

Ben tartışmaya katıldım. - I participated in the discussion.

discuss
{f} tadını çıkarmak
to talk over
üzerinden konuşmak
discuss
discussant bir toplantı veya seminere katılan kimse