başlamış

listen to the pronunciation of başlamış
التركية - الإنجليزية
entered
begun

When we went to the hall, the concert had already begun. - Salona gittiğimizde, konser çoktan başlamıştı.

She'd just begun to read the book when someone knocked on the door. - Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.

başla
begin

Let's go back before it begins to rain. - Yağmur başlamadan önce geri dönelim.

I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met. - Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

başla
began

Next month it'll be five years since he began playing the violin. - Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

He began his meal by drinking half a glass of ale. - Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.

başla
(Bilgisayar) run

They started running. - Onlar koşmaya başladılar.

Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking. - Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.

başla
{f} beginning

Birth is, in a manner, the beginning of death. - Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.

The beginning is the most important part of the work. - Başlangıç işin en önemli kısmıdır.

başla
log on
başla
begun

The War of 1812 had begun. - 1812 Savaşı başlamıştı.

The journey has just begun. - Yolculuk henüz başladı.

başla
gotten start
başla
fall to
başla
go about

Now I must go about my work. - Şimdi işime başlamalıyım.

başla
strike up

The student center is a good place to strike up conversations. - Öğrenci merkezi konuşmalara başlamak için iyi bir yer.

başla
got start
başla
knuckle down
başla
set about

We got up early and set about cleaning our house. - Erken kalktık ve evimizi temizlemeye başladık.

She had no idea how to set about her work. - İşine nasıl başlayacağı konusunda bir fikri yoktu.

başla
get start
başla
enter upon
başla
get down to

Now let's get down to work. - Şimdi çalışmaya başlayalım.

It's time to work now. Let's get down to business. - Şimdi çalışma vakti. İşe başlayalım.

başla
commence

Commencement is typically the first or second Saturday in April. - Başlangıç genellikle nisan ayının birinci ya da ikinci cumartesisidir.

Direct flights between New York and Tokyo commenced recently. - New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.

başla
start off

Let's start off on the same page. - Aynı sayfada başlayalım.

I quit my job and moved so I could start off with a clean slate. - Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.

başla
went about
başla
got down to
başla
log#on
kokuşmaya başlamış
putrescent
yeni başlamış
inchoate
çürümeye başlamış
sleepy
çürümeye başlamış
putrescent
çürümeye başlamış şey
putrescence
التركية - التركية
Hatay'ın Erzin ilçesinde bir kaplıca maden suyu