Recycling reduces pollution and waste.
 - Geri dönüşüm kirlenmeyi ve atığı azaltır.
Food packaging reduces spoilage.
 - Gıda ambalajı bozulmayı azaltır.
The war diminished the wealth of the country.
 - Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
His income was diminished by half after retirement.
 - Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.
Sales fell off in the third quarter.
 - Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.
Production of rice has decreased.
 - Pirinç üretimi azaldı.
I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
 - Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
Our sales are decreasing.
 - Satışlarımız azalıyor.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
 - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.
 - Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
The war diminished the wealth of the country.
 - Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
Production of rice has decreased.
 - Pirinç üretimi azaldı.
Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.
 - 1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.