augengläser

listen to the pronunciation of augengläser
الإنجليزية - التركية

تعريف augengläser في الإنجليزية التركية القاموس.

glasses
{i} gözlük

Tom gözlüklerini arıyor. - Tom is looking for his glasses.

O her zaman siyah gözlük takar. - He always wears dark glasses.

specs
sartlar
glasses
bardaklar

Lütfen bu bardakları kaldırın. - Please put these glasses away.

Bardaklar ve tabaklar kırıldı. - Glasses and dishes were broken.

eye glasses
gözlük
eyeglasses
(isim) gözlük
eyeglasses
{i} gözlük

Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter. - Black eyeglasses cover the eyes of my blind colleague.

Günümüzde sevginin gözlükleriyle görüyorum. - I see through the eyeglasses of love nowadays.

glasses
(isim) gözlük
glasses
i., çoğ. gözlük
glasses
bardak/cam/gözlük
specs
{i} gözlük
specs
(isim) gözlük
specs
i., çoğ., k.dili. gözlük
ألمانية - الإنجليزية
glasses
specs
eyeglasses
spectacles (formal)
eye glasses
seine Augengläser in die Tasche stecken
to tuck your glasses into your pocket