at a distance in time or space

listen to the pronunciation of at a distance in time or space
الإنجليزية - التركية

تعريف at a distance in time or space في الإنجليزية التركية القاموس.

away
uzakta

Karım uzaktayken zor durumdaydım. - I am inconvenienced when my wife is away.

O, otelden çok uzakta değildir. - It is not far away from the hotel.

away
başka yere gitmişolmak
away
deplasman maçı
away
(zarf) uzakta, uzağa, uzak, durmadan, yok, bir yana, devamlı
away
{s} rakip sahada
away
devamlı
away
kapılmak
away
yok

Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu. - He had no choice but to run away.

Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi. - The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.

away
bir tarafa
away
bir yere

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var. - Tom has some money stashed away.

away
buradan

Buradan birkaç sokak ileride oturuyor. - She lives a few blocks away from here.

O buradan hemen ayrıldı. - She left here right away.

away
-dan
away
deplasmanda oynanan
away
durmadan

Tüm öğleden sonra durmadan uyudum. - I slept the whole afternoon away.

away
-den
away
başka yönde
at a distance
uzakta, uzak bir yerde
at a distance
uzakta

Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor. - Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure.

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu. - Seen at a distance, the rock looked like a human face.

at a distance
belli bir mesafede

Onu belli bir mesafede tutmak istiyor. - She wants to keep him at a distance.

away
buradan, şuradan, oradan: Go away! Git buradan!
away
kesip atmak
away
carry away alıp götürmek
الإنجليزية - الإنجليزية
away

While De Anza was exploring the Bay of San Francisco, seeking a site for the presidio, the American colonists on the eastern seaboard, three thousand miles away, were celebrating the signing of the Declaration of Independence.

at a distance
faraway, not nearby
at a distance in time or space

    الواصلة

    at a dis·tance in time or space

    التركية النطق

    ät ı dîstıns în taym ır speys

    النطق

    /ˈat ə ˈdəstəns ən ˈtīm ər ˈspās/ /ˈæt ə ˈdɪstəns ɪn ˈtaɪm ɜr ˈspeɪs/
المفضلات