asansörsüz

listen to the pronunciation of asansörsüz
التركية - الإنجليزية
walkup
low-rise, walkup
without an elevator (of a building)
walk-up
asansör
{i} elevator

The elevators in a skyscraper are vital systems. - Bir gökdelendeki asansörler hayati sistemlerdir.

She was sexually harassed in an elevator. - Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.

asansör
{i} lift

Tom and Maria waited for the lift together. - Tom ve Maria birlikte asansör bekledi.

My mother is afraid of lifts. - Annem asansörden korkar.

asansörsüz apartman
walk-up
asansör
{i} cage
asansör
elevator, Brit. lift
asansör
mechanical apparatus for moving people or items from floor to floor within a building
asansör
lift, elevator
asansör
(İnşaat) lift (conveyor)
التركية - التركية

تعريف asansörsüz في التركية التركية القاموس.

asansör
İnsanları, yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işleyen araç
asansör
İnsanları veya yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren elektrikle işler araç
asansörsüz
المفضلات