He never turns his back on a friend in need.
- Muhtaç arkadaşlarına asla sırtını dönmez.
I'd like a room in the back.
- Arkada bir oda istiyorum.
Mary walked first, and Tom came behind.
- Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi.
Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.
- Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.