Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching TV.
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching television.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
- Care aged him quickly.
Tom biraz yaşlanmadı.
- Tom hasn't aged one bit.
O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
- He's my sister's husband. He's my brother-in-law.
Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti.
- My brother-in-law passed away last Wednesday.
Dört buçuk yaşında yüzmeyi öğrendim.
- I learned to swim aged four and a half.
O, on yedi yaşındadır.
- She is aged seventeen.
Erkek kardeşinle birlikte okula gittim.
- I went to school with your brother.
İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.
- Two brothers went to travel together.