الإنجليزية - التركية
تعريف an ambulance. في الإنجليزية التركية القاموس.
- bus
- otobüsle götürmek
- bus
- anayol
- bus
- otobüsle gitmek
Oraya otobüsle gitmek iki saat alır.
-It'll take two hours to get there by bus.
Otobüsle gitmek çok zaman alacak mı sence?
-Do you think it will take long by bus?
- bus
- otobüs
Evim otobüs durağına yakın.
-My house is close to a bus stop.
Bu otobüs Minsk'e gidiyor.
-This bus is going to Minsk.
- bus
- (Bilgisayar) Veriyolu, veri hattı
- meat wagon
- Ambulans
- meat wagon
- Cenaze arabası
- bus
- bus boy lokantada kirli tabakları toplayan işçi
- bus
- bus bar elektrik bağlama çubuğu
- bus
- {i} otomobil veya uçak
- bus
- ili binek otomobili
- bus
- yol
Adam bütün yolu yürümek istemedi;bu yüzden otobüse bindi.
-The man didn't feel like walking all the way; so he took the bus.
Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?
-Could you show me the way to the bus stop?
- bus
- veriyolu yol
- bus
- otobüsle taşı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an ambulance. في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- meat wagon
So they had to take me from there in an ambulance. . . . I remember my dad and uncle used to call them meat wagons.
- bus
an ambulance.
الواصلة
an am·bu·lanceResimler
فيديوهات
... pretending he's an ambulance. ...
السابق
المفضلات