التركية - الإنجليزية
تعريف anılar في التركية الإنجليزية القاموس.
- memories
Tom has fond memories of Mary.
-Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var.
This will be one of the best memories of my life.
-Bu, hayatımın en iyi anılarından biri olacaktır.
- recollection of past events and experiences
- reminiscences
- reminiscently
- anı
- memory
She had begun to recede in my memory.
-O, anılarımda kaybolmaya başlamıştı.
The event is still fresh in our memory.
-Olay anımızda hâlâ tazedir.
- anı
- reminiscence
- anı
- recollection
- anı
- remembrance
- anı
- memory, what is remembered
- anı
- memory, recollection, remembrance; memoir
- anı
- memorabilia
- anı
- reminiscences
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف anılar في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- ANI
- Automatic Number Identification
- ANI
- Andaman and Nicobar Islands
- ANI
- see
I do not like seeing animals get eaten alive.
-I don't like seeing animals get eaten alive.
I don't like seeing animals get eaten alive.
-I do not like seeing animals get eaten alive.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف anılar في التركية التركية القاموس.
- anı
- Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin saklandığı her türlü iz, hatıra: "Üstadın bu anıyı anarken gözlerindeki mutluluk pırıltısına gıpta etmiştim."- H. Taner
- anı
- Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra: "Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu."- N. Cumalı
- anı
- Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü
- anı
- Hatıra