Sizin şefkatiniz beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor.
 - Your compassion never ceases to amaze me.
Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
 - Tom never ceases to amaze me.
Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
 - Tom never ceases to amaze me.
Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.
 - The circus amazed and delighted the children.
İkimiz de şaşkınlık içinde gülümsedik.
 - We both smiled in amazement.
O şaşkınlık içinde baktı.
 - She looked in amazement.
Shattuck looked at him in amaze.
He was amazed when he found that the girl was a robot.
amazeth many men that are to speak or show themselves in public assemblies, or before some great personages .
... YOU'RE AMAZING! ...