Tom artık hemen hemen her yerde olabilr.
- Tom could be just about anywhere by now.
Tom hemen hemen her gün masa tenisi oynar.
- Tom plays table tennis just about every day.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Tom neredeyse her yere baktığını söylese bile Mary'yi bulamadı.
- Tom couldn't find Mary even though he said he looked just about everywhere.
Tüm paranla, yaklaşık olarak istediğin her şeyi alabilmen gerekir.
- With all your money, you should be able to buy just about anything you want.
Tom yaklaşık senin yaşında.
- Tom is just about your age.
Sanırım aşağı yukarı istediğim bilgisayarı alacak kadar param var.
- I think I have just about enough money to buy the computer that I want.
Tom istediği bir şeyi almak için aşağı yukarı yeterince zengin.
- Tom is rich enough to buy just about anything he wants.