I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
 - Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
Where can I do some shopping?
 - Nerede biraz alışveriş yapabilirim?
The mall is deserted.
 - Alışveriş merkezi terkedildi.
Where's the nearest shopping mall?
 - En yakın alışveriş merkezi nerede?
Tom found a few good deals at the flea market.
 - Tom bit pazarında birkaç iyi alışveriş buldu.
I was dealt a good hand.
 - Ben iyi bir alışveriş yaptım.
We're going downtown to go shopping.
 - Alışveriş etmek için şehir merkezine gidiyoruz.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
 - Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Did you check all the items on the shopping list?
 - Alışveriş listesinde tüm ürünleri kontrol ettiniz mi?
Tom bought everything on his shopping list.
 - Tom alışveriş listesindeki her şeyi satın aldı.
A new shopping mall opened on the edge of town.
 - Kasabanın kenarında yeni bir alışveriş merkezi açıldı.
They want to cut down the forest to build a hotel and a shopping mall.
 - Onlar bir otel ve bir alışveriş merkezi inşa etmek için ormanı kesmek istiyor.
Direct marketing is a means of allowing people to shop from home.
 - Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.