You've suffered enough.
- Sen yeterince acı çektin.
Many soldiers suffered terrible wounds in the battle.
- Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Do you think that plants feel pain?
- Bitkilerin acı çektiğini mi düşünüyorsun?
To some life is pleasure, to others suffering.
- Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.
He is suffering from a serious illness.
- Ciddi bir hastalıktan ötürü acı çekiyor.
You look like you're in pain.
- Acı çekiyor gibi görünüyorsun.
Will the therapy cause me any pain?
- Terapi benim herhangi bir acı çekmeme sebep olacak mı?