ablası

listen to the pronunciation of ablası
التركية - الإنجليزية

تعريف ablası في التركية الإنجليزية القاموس.

abla
sister

Mary is Tom's older sister. - Mary Tom'un ablasıdır.

My older sister goes jogging every day. - Ablam her gün koşuya gider.

abla
elder sister

Emily's staying in her elder sister's house, because her parents went to the United States for a couple of weeks. - Emily ablasının evinde kalıyor, çünkü anne babası birkaç haftalığına Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiler.

Our great-great-grandmother died the day after my elder sister was born. - Bizim büyük büyük büyük annemiz ablam doğduktan sonraki gün öldü.

abla
ma'am (a respectful term of address for a woman)
abla
big sister

My big sister showers every day. - Ablam her gün duş alıyor.

She usually has to give in to her big sister. - O genellikle ablasına boyun eğmek zorunda.

abla
respectful title used when addressing a woman
abla
older sister

Tom has three older sisters. - Tom'un üç ablası vardır.

My older sister got engaged. - Benim ablam nişanlandı.

abla
sis; ma'am
abla
sis

My older sister goes jogging every day. - Ablam her gün koşuya gider.

Mary is Tom's older sister. - Mary Tom'un ablasıdır.

التركية - التركية

تعريف ablası في التركية التركية القاموس.

Abla
aba
abla
Genel ev veya randevu evi işletmecisi kadın, çaça, mama: "Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım."- M. Ş. Esendal
abla
Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın: "Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla."- A. M. Dıranas
abla
Bir kimsenin kendinden büyük olan kız kardeşi
Abla
cice
Abla
madama
Abla
abru
abla
Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın
abla
Beyaz taş
abla
Genel ev veya randevu evi işletmecisi kadın, çaça, mama