Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- He used his umbrella as a weapon.
O beni kolumdan yakaladı.
- He caught me by the arm.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
O, bu günlerde onunla arasına mesafe koyuyor.
- She keeps him at arm's length these days.
Tom yakın yatmıştı, kolunu Mary'nin etrafına koymuştu.
- Tom snuggled in close, putting his arm around Mary.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
- Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı.
- The army surrendered its arsenal to the enemy.
Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.
- The baby was sound asleep in her mother's arms.
Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu.
- Tom did time for armed robbery.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
... against another guy with an incredibly lethal weapon, ...
... obligations and develop an illicit nuclear program that could be used for a nuclear weapon, ...