Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.
 - Focus on one thing and do it well.
Bizimle her şey iyidir.
 - Everything is well with us.
Tom'un hali vakti çok yerinde değil.
 - Tom isn't very well off.
Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
 - The man is well-known all over the village.
Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım.
 - Well, then, if you want me to I'll do it.
Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse.
 - Oh yes, you're right. Well, it's the way you shop that's tight-fisted then.
Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.
 - Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.
Ellerinizi iyice yıkayın
 - Wash your hands well.
Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor.
 - Tom can understand perfectly well.
Tamamen NTT'ye ait şirket, iyi kazanıyor.
 - The company, wholly owned by NTT, is doing well.
Tom hâlâ iyi durumda.
 - Tom is still doing well.
O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
 - He has been well off since he started this job.
Peki, bunu söylemek aptalca bir şeydi.
 - Well, that was a stupid thing to say.
Peki, hangi sporları seversin?
 - Well, what sports do you like?