a small amount of information (see hint, clue)

الإنجليزية - التركية

تعريف a small amount of information (see hint, clue) في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

tip

bahşiş

Bahşiş ve servis ücreti dahil mi? - Are the tip and service charge included?

Tom garsona çok iyi bir bahşiş verdi. - Tom gave the waiter a very good tip.

tip

{i} uç

Tom parmak uçlarına basarak odadan çıktı. - Tom tiptoed out of the room.

Tom, parmak uçlarında yürüyerek sessizce odadan çıktı. - Tom quietly tiptoed out of the room.

tip

{f} yana yatmak

tip

atmak

tip

{i} yatırma

tip

{f} (off) tüyo vermek, herkesin bilmediği bir

tip

{i} tavsiye, nasihat, öğüt

tip

(Askeri) ÖNE EĞİKLİK: Bak "pitch"

tip

{i} filtre

tip

görmek

tip

dökmek

tip

tıkırdatmak

tip

{i} hafifçe dokunma

tip

boşaltmak

tip

(çöp/vb.) atmak

tip

(Mühendislik) üç (kalemde)

tip

hafif vuruş, tıkırdatma

tip

tepe, doruk

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف a small amount of information (see hint, clue) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

tip

المصطلحات ذات الصلة

A small amount

crumb

A small amount

smidgin

A small amount

pittance

A small amount

gry

الواصلة

a small a·mount of in·for·ma·tion (see hint, clue)